15 Ocak 2009 Perşembe




I

Ağlayan bir adamın öyküsü bu
Sadece dinle…
Her şey birazdan çok zor olacak
Şimdi sigaraya bir kıvılcım değmeli
Tik tak tik tak tik tak…








II


Ağlayan bir adamın öyküsü bu
Sadece dinle…
Karanlığın en kuytusu ve sessizlik
Bir hıçkırık sesi
Bir kere daha
Bir daha
Ve bir daha…
Soluğumu duyabiliyor musun?
Şimdi bir metalin soğukluğunu omuriliklerinde hissetme zamanı
Üşüdüğünle kalmayacaksın inan
Sorguladıkların bildiğin kelimelerin bilmediğin harfleri olacak
Üşüdüğünle kalmayacaksın inan
Tanımadığın yüzler göreceksin rüyalarında
Şarjörünü doldurmaya kalmadan düşeceksin
Buharı tüten sıcakkan kokusu
Oluk oluk…
Ve yanağına uğramadan yere düşen gözyaşın fısıldayacak
Bir ninni gibi kulaklarına “kan ve barut kokusu bu”
Ağla şimdi ama hıçkırmadan!











III

Ağlayan bir adamın öyküsü bu
Sadece dinle…
Derin uzun ve tok bir tını
Hüzün ağıt yakıyor…
Molozların arasına sıkışmış ölü bir bebek
Gözyaşına dokunuyorum…
Gözyaşına sıkışmış külün rengi
Ruhlar görmüş
Korkarak dolanıp dururmuş buralarda
Korktuğunla kalmayacaksın inan
Gri bir kentin gecesini hissedeceksin her soluğunla
Korktuğunla kalmayacaksın inan
Sarı sarı nefesler alıp vereceksin
Bir hıçkırık sesi
Bir kere daha
Bir daha
Ve bir daha…
Gözyaşlarımda yüzerken yutacaksın külün rengini
Boğulacaksın!
Gri bir kentin molozlarında gözyaşına kül bulaşan kızım…
Derin uzun ve tok bir tını
Hüzün ağıt yakıyor…

___________________Emrah CEVHER__________________


2 yorum:

Adsız dedi ki...

dostum yüreğine sağlık... çok yönlü arkadaşım benim(sinemacı,müzisyen,tiyatrocu, du bakalim daha ne görcez) bu yönünüde gördük çok başarılı bir şiir beğendim.diğerini beğenmedim ama. ne demiş tazzip EYRdoğan durmak yok yola devam :))

SolLama- söylenmemiş sözlerimiz var, geçmişin gölgesinde kalan! dedi ki...

saol gözüm.