3 Eylül 2008 Çarşamba

Çin’den ABD’ye insan hakları karnesi

ABD'de watersboarding adı verilen işkenceli sorgu yönteminin yasaklanması girişimini Başkan Bush engellemişti.

Çin hükümeti ABD Dışişleri Bakanlığının her yıl yayınladığı ülkelerin insan hakları durumuyla ilgili raporuna dokuzuncu kez yine bir raporla yanıt verdi. Raporda ABD, “dünyanın en büyük hapishanesi” olarak nitelendi.

Çin Devlet Konseyi tarafından yayınlanan ''ABD'nin 2007'deki İnsan Hakları Tutanağı'' başlıklı raporda Amerikan kaynaklarına dayanarak, bu ülkedeki insan hakları ihlalleri sıralandı.

''Başka ülkelerin insan hakları durumuyla ilgili küstahça ve haince saldırılarda bulunan ABD'nin kendi insan hakları durumundan hiç bahsetmediği'' ifadelerinin yer aldığı raporda, ''insanlara ABD'deki gerçek durumu anlamalarına yardım etmeyi ve ABD'ye kendi kaynaklarına dayanarak hatırlatmada bulunmayı amaçladıkları'' kaydedildi.

2004 yılında ortaya çıkan işkence fotoğrafı: ABD askerlerinin denetimindeki Ebu Gureyb cezaevinde bir mahkûm üzerine geçilmiş pelerin ve başındaki çuvalla, Hz. İsa misali çarmıha gerilmiş ve kollarına elektrik kabloları bağlanmış.

Çin hükümetinin raporu, yaşam güvenliği ve kişisel güvenlik, yürütmedeki ve adli kurumlardaki ihlaller, medeni ve siyasi hak ihlalleri, ekonomik, siyasi ve kültürel hak ihlalleri, ırk ayrımcılığı, kadın ve çocuk hakları ihlalleri ile diğer ülkelerdeki ihlaller olmak üzere yedi bölümden oluştu.

“Suç cenneti”

Artan şiddet suçlarının ABD'de insanların yaşamı, özgürlüğü ve kişisel güvenliği için büyük tehdit oluşturduğunun belirtildiği raporda, FBI'ın Eylül 2007'de açıkladığı verilere göre, ülke çapında 1 milyon 410 bin şiddet suçu işlendiği ve bu sayının 2005'e oranla yüzde 1,9 arttığı kaydedildi.

Reuters ajansının makalesine göre, ABD'de her yıl yaklaşık 30 bin kişi silahla öldürülürken, USA Today gazetesinin haberine göre, 2002'ye oranla silahlı ölümler yüzde 13 arttı.

Amerikan adli makamlarının görevlerini kötüye kullandığı ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini çiğnediği belirtilen ve “ABD’nin dünyanın en büyük hapishanesi” olduğu ifadelerine yer verilen raporda, bu ülkede hapishanelerde yatanların son 30 yılda yüzde 500 arttığına işaret edildi.

Sendikal haklara kısıtlama

ABD’de işçilerin sendikalaşma hakkının kısıtlanmasına değinen raporda, 1983'te yüzde 20 olan sendikalı işçi oranının yüzde 12'ye düştüğü ve 2006'da 326 bin işçinin sendika üyeliğinin iptal edildiği belirtildi.

Ebu Gureyb'den unutulmaz bir görüntü daha: Onbaşı Charles Graner, Bağdat’taki Ebu Gureyb Cezaevi’nde çıplak halde üst üste yığılmış Iraklı tutukluların yanında zafer işareti yapıyor.

Raporda, ABD'de paranın politikacılar için ''anne sütü'', seçimlerin de zenginler için ''oyun olduğu'' kaydedilerek, ''Amerikan demokrasisinin ikiyüzlülüğünün 2008 başkanlık seçimleriyle daha da açığa çıktığı'' belirtildi.

Başkanlık seçimi için finans barajının sürekli yükseldiği hatırlatılan raporda, 20 başkan adayından yarısının milyoner olduğuna işaret edildi ve Fransız AFP ajansının son başkanlık seçiminin ''tarihin en pahalı yarışması'' olduğu şeklindeki yorumuna gönderme yapıldı.

ABD'de yoksul nüfusun sürekli arttığının altı çizilen raporda, Amerikan Nüfus İdaresi’nin verilerine göre, ülkede 36 milyon 500 bin insanın, yani 7 milyon 700 bin ailenin, bir başka deyişle her sekiz Amerikan vatandaşından birinin sefalet içinde yaşadığı ifade edildi.

Aç ve yoksul sayısı artıyor

Zenginler ve yoksullar arasındaki mesafenin hızla açıldığına işaret edilen raporda, Reuters ajansına göre Amerikan nüfusunun en zengin yüzde 1'lik kesiminin milli gelirden 2004'te yüzde 19, 2005'te ise yüzde 21,2 pay aldığı, buna karşın alttaki yüzde 50'lik kesimin milli gelirden aldığı pay 2004'te yüzde 13,4 iken, 2005'te yüzde 12,8'e düştüğü kaydedildi.

Çin raporuna göre ABD’de işçilerin sendikalaşma hakkı kısıtlanıyor

Raporda ABD Tarım Bakanlığının geçen 14 Kasımda yayınladığı raporda, 12 milyon 630 bini çocuk olmak üzere 2006'da 35 milyon 500 bin kişinin açlık çektiğinin ve bu rakamın 2005'e göre 390 bin kişi arttığının yer aldığına dikkat çekildi.

''ABD’de 11 milyon kişinin çok düşük gıda güvenliği içinde ve 47 milyon kişinin de sağlık güvencesi olmadan yaşadığı'' belirtilen raporda, ırk ayrımının ''köklü bir sosyal hastalık'' olmaya devam ettiği ve ''zencilerle diğer etnik gruplardan insanların Amerikan toplumunun en alt katmanında bulundukları ve iş yaşamında ayrımcılığa maruz kaldıkları'' ifade edildi.

Kadınlara cinsel ayrımcılık

Raporda, nüfusun yüzde 51'ini oluşturan kadınların da siyasi yaşamda ve iş yaşamında cinsel ayrımcılıktan pay aldıkları vurgulandı.

Raporun sonunda, ABD'nin diğer ülkelerde de insan haklarını ihlal ettiği ifade edilerek, Irak işgalinin dünyanın en büyük ''insanlık trajedisine'' neden olduğu görüşüne yer verildi ve 2003'te başlayan saldırının yüzde 99'u sivil 669 bin Iraklının ölümüne yol açtığı belirtildi. Los Angeles Times gazetesinin haberinde Irak'ta ölenlerin sayısının 1 milyonu bulabileceğinin yazıldığı hatırlatılan raporda, ABD askerlerinin Afganistan'da sivillerin ölümüne neden olduğuna ilişkin olarak Amerikan basınında çıkan haberlerden alıntılar yapıldı.

Hiç yorum yok: